Kırmızı Kaşık

10 Temmuz 2016 Pazar

B for Brownie

Çikolata ağırlıklı tatlılarla aram iyi olmasa da Brownie deyince akan sular durur. Çünkü Brownie Coffee Break'tir, Brownie Bilkent'tir, Brownie kahvedir, kütüphanedir... Brownie benim üniversite yıllarımdır. Nerede ne zaman yediysem hiç biri de Coffee Break'teki lalettayin streç filme sarılmış, özel istek üzerine mikrodalga fırında ısıtılmış ve üzeri çikolata sosu ile kaplanmış o güzelim brownie'nin yerini tutmadı, tutamadı. Hep öyle kalsın diye çok fazla yerde de denemedim açıkcası. Coffee Break brownie'sini bu kadar methettikten ve üniversite yıllarını yad ettikten sonra bu brownie'nin hikayesini anlatmaya başlayabilrim sanırım. Çoğunuzun Facebook'tan aşina olduğu üzere bir tastemade videosunun etkisi altında kalmanın bir ürünü bu brownie. Hızlandırılmış görüntülere aldanıp çok kolay olacağı ve kısa süreceği yanılgısına kapıldım. Açıkcası malzeme miktarının az olması işimi kolaylaştırsa da benmari usulüyle eritilmesi gereken bir çikolatanın varlığı beni biraz üşendirmedi değil ama denemekten zarar gelmez deyip hemen tarifi denemeye koyuldum. Cezbedici tarifimizin videosuna şuradan ulaşmak mümkün. Daha kalıcı olması adına sizin için tarifi satırlara döktüm, yetmedi bir de Türkçe'ye çevirdim, her ne kadar beni zorladıysa da(!)... Buyrun aşırı aşırı yoğun çikolata aromalı brownie tarifi. (Dikkat!! ağır çikolata müptelası değilseniz bu tarif size biraz fazla gelebilir. Tariften önceki son çıkış burası.)

Malzemeler:
* 1.5 su bardağı nutella
* 7 yemek kaşığı tereyağ
* 2 yumurta
* yarım su bardağı şeker
*3/4 su bardağı un

Öncelikle nutellayı benmari usulüyle eritiyoruz üzerine eritilmiş tereyeğını ekliyoruz. Ayrı bir kapta yumurta ve şekeri çırpıyoruz. Daha sonra nutellalı karışımımızı, yumurta ve şekeri çırptığımız kaba ekleyip karıştırıyoruz. Homojen bir karışım elde ettikten sonra unu ekleyip tekrar karıştırıyoruz. Karışımı tepsiye aldıktan sonra belirli aralıklarla üstüne nutella ekliyoruz ve önceden 180 derece ısıtılmış fırında 40 dakika pişiriyoruz. 40 dakika sonunda bol nutellalı brownie'miz servise hazır oluyor.

Bolu'dan gelen lezzet; Patates Çorbası

Efendim bunun parçalı patatesli olanı da var. Daha önce bir kaç kez denemişliğim var ancak ben robottan gerçirilmiş haliyle daha çok seviyorum. O nedenle bu denememde çorbayı bu hale getirdim. Bu çorba, evde malzeme eksikliği yaşandığı zamanlarda iyi bir alternatif olması sebebiyle tercih edilebilir. Çünkü bir evde hiç bir malzeme yoksa bile mutlaka patates ve soğan vardır. Bu tarifte de kilit malzemelerimiz patates ve soğan. Ekstra bir de sütümüz var. Süt her daim evde olmayabilir ama bu lezetten mahrum kalmamak adına süt de bir şekilde temin edilebilir bence. O halde detay kısmını fazla uzatmadan hemen Bolu usulü patates çorbasının malzeme ve yapılış aşamalarına geçmek istiyorum.

Malzemeler:
* 3 adet patates 
* 1 adet kuru soğan
* 1 tatlı kaşığı un
* 3 su bardağı su
* 1 su bardağı süt

üzeri için;
* tereyağı
* pul biber

Patates ve soğanları küp küp doğrayıp tencerede kavuruyoruz. Üzerine unu ekleyip biraz daha kavurduktan sonra ılık süt ve suyu ekliyoruz. Kaynayana kadar karıştırıyoruz. Kaynamaya başladıktan sonra altını kısıp yarım saat pişmeye bırakıyoruz. Ocaktan almaya yakın isteğe göre tuz ve karabiberini ekleyip çorbayı blenderdan geçiriyoruz. Üzeri için tereyağını eritip içine kırmızı pul biberi ekliyoruz ve bu sosu çorbayı servis ederken üzerine döküyoruz ve Bolu usulü patates çorbamız hazırlanmış oluyor. Lezzeti arttırmak adına tavuk suyu da eklenebilir.






Bakın bunu Çinliler bile bilmez; "Çin Böreği"


Bu böreğin bize kadar ulaşması mı, tarifin bu kadar değişmesi mi yoksa benim bu tarifi bu hale getirebilmem mi daha ilginç bilinmez. Her şey çin böreği kisvesi altında, harcı içli köfteyle birebir aynı yufka ile sarılmış bir böreğin evimize girmesiyle başladı. Annem bu böreğin çin böreği olduğunu iddia etse de bu durumu sorgulayabilecek yaşa ulaşamadığımız için belli bir süre bu şekilde kandırılmıştık. Sonraları bir şekilde ortadan kaybolan bu börek (annemin belli dönemler belli tariflere saplantılı derecede bağlanması ve hevesi geçer geçmez o tarifin bir daha gün yüzüne çıkmamasıyla kaybolan lezzet değerlerimiz) yıllar sonra bir restoranın menüsünde kendine yer edinmiş ve benim de gözümden kaçmamıştı. Kısa bir iç geçirme ve anılar silsilesinin ardından vereceğim sipariş kesinleşmişti bile. Çin böreği olacağını düşündüğüm siparişin gelmesiyle birlikte geçmişimdeki çin böreğiyle ilgili yaşanmışlıkların koskoca bir yalandan ibaret olduğu hissiyatı vuku bulmuştu bedenimde. Gelen böreği tatmamla birlikte aslında bu da fena değil diye düşünmedim değil. Sonraları bu versiyonunu daha çok bile sevmiştim oysaki, ne de olsa alternatif versiyonu çoktan tedavülden kalkmıştı. Sürekli, bir ara ben de denerim dediysem de bir türlü denk gelmedi ve ben bir türlü deneyemedim bu restoran formatındaki çin böreğini. Geçenlerde tavuklu noodle'dan arta kalan malzemeleri bir kenara ayırdım. Çünkü artık ben de restoran usulü çin böreğini deneyecektim ama her nedense eski yaşanmışlıkları silip atamadım bir türlü. Hep bir kenarda annemin yaptığı gibi içinde kıyma ve ceviz de olması gerekir düşüncesi beni yiyip bitirdi. Sonra neden böyle bir sentez olmasın ki diye düşündüm. Hem Anadolu mutfağının izleri olsun hem de Asya mutfağının... Neden olmasındı? öyle değil miydi? Sonra bu eser ortaya çıktı. Bence iyi de oldu. Her iki kültürden de kopamayanlar için gelsin bu tarif.

Malzemeler:
* 350 gr kıyma
* yarım su bardağı ceviz
* 2 adet havuç
* 1 adet kabak
* 1 tutam yeşil soğan
* soya filizi
* soya sosu
* kırmızı pul biber
* acı biber sosu
* 3 yaprak yufka
* 2 yumurta
* galeta unu


Öncelikle havuç ve kabağı rendeliyoruz. Soğanları doğruyoruz. Paralelde kıymayı tavada kavuruyoruz. Havuç, kabak ve soğanı da tavaya ekliyoruz. Kıymalar pembeliğini kaybedince soya filizini de ekleyip soya sosuyla beraber pişirmeye devam ediyoruz. İsteğe göre kırmızı pul biber ve acı biber sosu ekleyip (acı tercih ederseniz) havuçlar yumuşayana kadar pişmeye bırakıyoruz. Havuçlar diri dursun derseniz pişme süresini arzuya göre kısaltabilirsiniz. Yufkaları 4 eşit dilime ayırıp her bir parçaya istenilen miktarda harcı ekleyip sarmaya başlıyoruz. Sardığımız börekleri önce çırpılmış yumurtalara ardından da galeta ununa bulayıp yağda kızartıyoruz ve ta daa kültürel kimlik sorunu yaşayan çin böreğimiz hazır!!

Recipe Blogs - BlogCatalog Blog Directory