Kırmızı Kaşık

9 Temmuz 2013 Salı

Tekrardan Merhabalar...

Aslına bakarsanız bu gönderinin daha önceden burada olması gerekirdi ama uzunca bir aranın ardından bir şeyler yazabilmenin inceliklerini unutmuşum ne yazık ki. Günlerce belki haftalarca ilk cümlesi olmadığı için hep kafamda taslak olarak kaldı. Neyse ki şu anda burada ve okunmaya hazır olarak duruyor:) En son gönderide de belirttiğim gibi yoğun bir okul dönemi geçirmem nedeniyle burayla pek ilgilenemedim ama merak etmeyin paylaşılmayı bekleyen bir sürü fotoğraf var elimde. Yazılarını da ekleyip en kısa sürede sizlerle paylaşabilirim, umarım:) Hemen en başından başlayıp geçen süre zarfında neler olduğunu anlatayım. Her zamanki gibi sıkıldıkça ve yeni bir şeyler deneme ihtiyacı hissettikçe kendimi mutfakta buldum. Doğum günlerine ve davetlere pastalar ve turtalar götürüldü, kişisel istekler üzerine kurabiyeler yapıldı ve ben aslında çok yoğundum:D Kabul etmem gerekir ki bu tür mutfak kaçamakları beni, içinde bulunduğum o stresli ortamdan biraz da olsa uzaklaştırıyor, hatta baya uzaklaştırıyor ve de unutturuyor tabi ki. Ayrıca hazır mesafelerden konu açılmışken  umarım sizlere, Afrika'dan gelen yeni bebeklerimi göstermemin bir sakıncası olmaz. Buralardan ayrı kaldığım zaman diliminde ben derslerle, sınavlarla boğuşurken, babam da nispet yaparcasına Afrika'lara gitti. Neyse ki beraberinde gönlümü alacak şeyler de getirmişti, böylelikle kızmamın ve kıskanmamın yersiz olduğunun farkına varmış oldum.

Kurutulmuş Mango
  Bildiğiniz üzere bu Mango meyvesi, tropikal bir meyve. Dolayısıyla öyle her yerde karşımıza çıkmıyor. Sonuçta bir elma bir portakal gibi yaygın değil. Güney Asya menşeli bir meyve. Aynı zamanda Doğu Asya ve Doğu Afrika'da da yetiştirilmekte. Türkiye'de ilk kez Antalya'da yetiştirilmeye çalışılmış. Neyse ki başarılı da olunmuş. Kim bilir belki yıllar sonra mango da bir elma bir portakal gibi kolay ulaşılabilir hale gelir.                                                
                                                             
"Robertsons Spices"
Şimdi biraz da reklamlar... Size bu Robertson Baharatlarının geçmişini anlatmak isterdim ama uzun uzadıya anlatmanın bir anlamı yok. Burada 
hazır yapılmışı var. Ayrıca değişik tarifler denemek isteyenler için yine aynı sitede farklı başlıklar altında çok güzel tarifler var.

Wasabi
 Aslında wasabi böyle bir şey. Muhtemelen sushinin yanında getirdiklerinde bu nasıl bir şey diye düşünmemiştiniz ama evet wasabi böyle bir şey. Hardal haline getirilmesi de şöyle oluyor; bu gördüğünüz şeyler kurutulup toz haline getiriliyor. Daha sonra ılık suda 10-15 dakikayı geçmeyecek şekilde bekletiliyor. Böylece Japon Hardalı olarak da bilinen wasabi hazırlanmış oluyor. Bu işlemlerden sonra hemen tüketilmesi iyi olur. Aksi takdirde zaman geçtikçe acılığını yitiriyor. 



Tropikal Meyveler
Bu da alelade hazırlanmış tropikal meyve salatası(!) 



Aslında çok ilginç meyveler de yok aralarında ama bir anavatanından gelen meyveyi yemek var bir de en yakın yerden ithal edilen meyveyi yemek var. Her neyse bu ananaslar çok güzeldi. 



Kurutulmuş Meyveler
Ben bunları çok seviyorum. Nasıl seviyorum belli değil.
Bir ara ders çalışırken sürekli kurutulmuş yabanmersini yiyordum. Sanki içinde hiç kalori yokmuşcasına umarsızca yiyordum. Neyse ki o dönemi atlattım. Bunlar da Afrika versiyonu. Bunların her türlü gideri var bence. Güzel şeyler... 
Sıcak Çikolata Tozu
Benim gibi kahveyi sevip de çok içemeyen insanlar için genelde sıcak çikolata vazgeçilmez oluyor. Bunları gördüğümde de çok sevinmiştim ama o kadar zaman geçmesine rağmen içmek nasip olmadı. Denediğim zaman belki burada yorumlarımı paylaşırım sizlerle. Kim bilir...


Pirinç Eriştesi

Şimdi bunun Afrika'yla bir alakası yok ama oradan geldiği için o da Afrika'lı sayıldı. Yanında susam ve Himalaya Tuzu var onlar Afrika kökenli sayılır. Pirinç eriştesini kullandım. Umarım yakın zamanda tarifini paylaşabilirim.




                                  Rooibos Çayı
Eveeet bu çay hakkında saatlerce konuşabiliriz. O kadar çok faydası var ki. Kanserden tutun da Alzheimer'a kadar her şeye iyi geliyormuş bu çay. O yüzden çok kullanışlı. Bir kaç kere içtim. Tadı fazlasıyla yabancı geldi o nedenle sürekli içemiyorum ama içseydim çok faydalı şeyler olabilirdi benim için. Güney Afrika'da bununla bir yemek yapmadıkları kalmış neredeyse. Rooibos'lu latteler, espressolar bulmak mümkünmüş çoğu yerde. 

Eveeet Afrika'dan gelen bebeklerimi gördünüz. Çok şekerler. İlk gördüğümde ben de çok sevindim ama çok geçmeden bir şeyin eksikliğini hissettim. Sanki bir şeyler yarımdı. Sonra düşündüm, Afrika'dan ne gelebilirdi başka? diye ne olabilirdii acabaa? KAKAO! evet kakao sipariş etmeyi unutmuştum. Aylarca kaliteli bir kakao arayıp nereden temin edebilirim diye düşünürken bu yaptığım daha doğrusu yapmadığım hiç hoş olmamıştı. Sonra neyse dedim o da nazar boncuğu olsun, bunlar bana yeter dedim (YETMEDİ)

Tangled Up by Caro Emerald on Grooveshark
Recipe Blogs - BlogCatalog Blog Directory