--Pho Bo Çorbası--
En basit haliyle şu şekilde anlatılabilir aslında; ince kıyılmış dana etinin kaynatılmış et suyu içinde haşlanarak pirinç eriştesi ve çeşitli baharat, bitkilerle buluşması(!) Yaparken çiğ et mi yiyeceğiz diye
tedirgin olmadım değil aslında. Dana etleri ince dilimler halinde kıyıldığı için kaynamış et suyu içinde hemen haşlandı ve yenilebilir hale geldi. İtiraf etmek gerekirse, sushi sevmediğim göz önünde bulundurulursa, farklı tatlara fazla açık olduğum söylenemez. Gerçi bir tek sushi üzerinden bu sonuca varmak pek de doğru olmayabilir. Nitekim, Pho Bo çorbasını pekala sevebilmiştim. Çorbada kişniş ve zencefil tadı oldukça baskındı. Bunlar fazla alışkın olmadığım tatlardı. Belki de workshop'ın en büyük katkısını burada görüyoruz. Bu farklı tatlara hemen ısınmıştım. İlk defa taze kişnişin yemekte nasıl kullanıldığını deneyimlemiş oldum. Çok tanıdık bir aroma vermişti çorbaya. Çorbayı içtikten sonra o tadın hangi baharat veya bitkiden geldiğini bulmak için oldukça uğraş verdim ama sonunda buldum. Bana soracak olursanız bu tadı yağmurda ıslanmış toprak ve henüz adını bilmediğim bir bitkinin karışımı şeklinde tanımlayabilirim. Şefin anlattığına göre Vietnam'da bu çorba her yerde farklı bir şekilde yapılıp servis edilirmiş. Yani öyle tek bir tarifi yok.
tedirgin olmadım değil aslında. Dana etleri ince dilimler halinde kıyıldığı için kaynamış et suyu içinde hemen haşlandı ve yenilebilir hale geldi. İtiraf etmek gerekirse, sushi sevmediğim göz önünde bulundurulursa, farklı tatlara fazla açık olduğum söylenemez. Gerçi bir tek sushi üzerinden bu sonuca varmak pek de doğru olmayabilir. Nitekim, Pho Bo çorbasını pekala sevebilmiştim. Çorbada kişniş ve zencefil tadı oldukça baskındı. Bunlar fazla alışkın olmadığım tatlardı. Belki de workshop'ın en büyük katkısını burada görüyoruz. Bu farklı tatlara hemen ısınmıştım. İlk defa taze kişnişin yemekte nasıl kullanıldığını deneyimlemiş oldum. Çok tanıdık bir aroma vermişti çorbaya. Çorbayı içtikten sonra o tadın hangi baharat veya bitkiden geldiğini bulmak için oldukça uğraş verdim ama sonunda buldum. Bana soracak olursanız bu tadı yağmurda ıslanmış toprak ve henüz adını bilmediğim bir bitkinin karışımı şeklinde tanımlayabilirim. Şefin anlattığına göre Vietnam'da bu çorba her yerde farklı bir şekilde yapılıp servis edilirmiş. Yani öyle tek bir tarifi yok.
-- Zencefilli Stir Fry Bonfile --
10 dakikada yemek masasında yerini alacak mükemmel bir lezzet. Bu yemeği yaparken döküm tava kullanımından, bonfile pişirmenin püf noktalarına kadar bir sürü detayı öğrenme fırsatım oldu. Tabi ki de en büyük getirisi yasemin pirinci diye bir pirincin varlığından haberdar olmama vesile olması sanırım. Uzun bir pirinç türü olan bu pirinç, anladığım kadarıyla oldukça sorunsuz bir pirinç. Az karbonhidrat içermesi sebebiyle lapa olması gibi bir durum söz konusu değil. Şefin de dediği gibi streç filmle bir kap içindeki haşlanmış yasemin pirincini buzdolabında uzun süre muhafaza etmek mümkünmüş. Akarı yok kokarı yok, dertsiz bir pirinç bu yasemin pirinci. Tadı da oldukça lezzetli. Yumurtayla karışımı da benden tam puan aldı.
-- Hindistancevizi ve Köri Soslu Kuzu --
Yemeğin içinde kuzu eti var o zaman ağırdır ve kokusu da hoş değildir önyargılarının son bulduğu bir tat. Tarifin içindeki bütün baharatları eti tencereye almadan önce yağda kavurduğumuz için baharat tatları eti pişireceğimiz yağa iyice geçmişti dolayısıyla kuzu etinin hoş olmayan o kokusunu baharatla kamufle etmiş olduk. Sonra workshop'ın başında yapmaya başladığımız için saatlerce pişti ve 3 saatin sonunda yumuşacık bir et yemiş olduk. Haşlanarak pişirildiği için tadı da nispeten hafifti ama lezzet açısından o gün yaptığımız yemekler arasında son sırada bu kuzu eti yemeği vardı ne yazık ki. Ama kuzu etiyle yapılabilecek başarılı ve farklı bir lezzetti.
Workshop sonunda şef bize, özenle seçip füme haline getirdiği somondan ikram etti. Sushi ile aramın iyi olmamasından da anlayabileceğiniz üzere arka planda deniz ve yosun kokusunun olacağına oldukça emindim. Ancak o kadar başarılı bir fümeydi ki hiç öyle bir tat ve koku gelmiyordu. Üstelik oldukça da tazeydi. Demek ki kaliteli malzemeler ve gereken özveri bir arada olunca her türlü yemek lezzetli olabiliyormuş.
Bir workshop'ın da böylece sonuna gelmiştik. Bizim için farklı bir deneyim oldu. Güzel bir sohbet ortamında ilginç tatlar deneyimledik. 3 saatlik bir uzakdoğu ziyareti de böylece son buldu.