Kırmızı Kaşık

21 Ocak 2013 Pazartesi

Fish knows everything...

Balık olmadan olmaz. Her şeye el attım ama balığa el atmamıştım henüz. Sonunda onu da denedim. Bence balık riskli bir yemek grubu. Sonuçta kırmızı etle yaptığınız yemeklerde sonucun ne olacağını az çok kestirebiliyorsunuz ama bir balık için aynı şey söz konusu değil. Sürpriz sonuçlar verebilir gibi sanki. Kırmızı eti pişirdikten sonra yanına şatobiryan ya da demi glace sos ekleyip olumlu sonuçlar alabilirsiniz ama balıkta öyle olmuyor. Yaptığınız sos, balığın tadı iyi değilse pek bir şeyi değiştirmiyor. Sonra taze olması çok önemli. Kırmızı ete göre balık eti taze olmadığını daha çok belli ediyor ve tadını da mutlak suretle etkiliyor. Her ne kadar balık için ölüp bitmesem de, yemesinin zevkli olduğunu düşünenlerdenim. Sunum konusunda da balıkta arabeski seviyorum. Yani tabak dekorasyonunda mümkün mertebe limonla domatese aynı anda yer vermemeye çalışırım. Çünkü fazlasıyla basit gösterir yemeği ve benim için o görüntü arabesktir. Ama kabul etmek gerekir ki balığa yakışıyor. Balık tabağı arabesk olmalı diye düşünüyorum.   Bunun dışındaki düzenlemelerde, balık tabağı soğuk duruyor ve pek iştah açıcı olmuyor. Ayrıca tabakların açık renk olması yine balık yemekleri için iştah açıcı bir etken. O nedenle tabak dekorasyonunda bu durumlara dikkat ettim.

Bizim evde sürekli farklı balıklar denenir. O yüzden çoğu balığın nelerle iyi gidebileceğini ya da yanına neyin yakışacağını az çok kestirebiliyorum. Yine böyle farklı tatlar peşinde koştuğumuz bir gün, mutfakta dil balığını bulduk. Annem balık konusunda riske girmez genelde. Dolayısıyla direkt olarak kızartmayı uygun gördü. Daha önce deneyip denemediğimi hatırlamıyorum ama bu dil balığı dedikleri şeyin tadı jelibondan hallice:D Yani böyle kendine has bir tadı yok, eti de jelibon gibi böyle sütlü tatlı gibi fazla yumuşak. Sonuçta direkt pişirilecek balıklardan değil bu dil balığı. Eve ikinci kez geldiğinde, olaya ben el attım ortaya bir öncekinden daha güzel sonuçlar çıktı. Dil balığına böylesi daha çok yakıştı, iyi oldu ama tadı her ne kadar güzel olsa da karın doyuracak bir balık değil. Böyle ne yediğini anlayamıyorsun pek.

Malzemeler:

*7-8 parça dil balığı
*1 yumurta
*galeta unu
*baharatlar
*tereyağı

Dil balığı, pişirme anlamında sorunsuz bir balık. Öyle kılçık filan yok bunda. Utanmasa insan olabilirmiş aslında, bildiğin iskelet sistemi var ama temizlerken balıkçı ağabeyler onları bir güzel temizliyorlar. Sorunsuz bir şekilde pişirebiliyorsunuz.

Önce yumurtayı çırpıyoruz. Düz bir kapta galeta unu ve dilediğiniz baharatları karıştırıp, yumurtaya batırdığımız balıkları daha sonra bu karışıma buluyoruz. Daha sonra tereyağını erittiğimiz tavada kızartıyoruz. Dilerseniz yanına defne yaprağı da koyabilirsiniz. Aroma ya da koku vermesi açısından. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi bu dil balığı aslında tatsız bir şey.

Dip not: Yine de balıkların hası hamsidir. (diye düşünüyorum ben, bilmiyorum yani...)


In the Death Car by Iggy Pop on Grooveshark

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Recipe Blogs - BlogCatalog Blog Directory